Paslanmaz Çelik Sektörü 2026’ya Stratejik Beklentilerle Giriyor
Türkiye paslanmaz çelik sektörü, 2025’in olumlu performansını 2026’ya taşıyarak stratejik büyüme hedefleri ve adil rekabet koşullarıyla yeni döneme giriyor.
Türkiye paslanmaz çelik sektörü, 2025’in olumlu performansını 2026’ya taşıyarak stratejik büyüme hedefleri ve adil rekabet koÅŸullarıyla yeni döneme giriyor. PASSAD’ın eÄŸitim, AR-GE ve ticaret politikalarına odaklanan vizyonu, yerli üretimin güçlendirilmesini ve sektörün bölgesel üretim gücü haline gelmesini hedefliyor.
PASSAD: Yerli üretimi güçlendiren politikalar ve sürdürülebilir büyüme hedefleri sektörün odak noktasında
Türkiye paslanmaz çelik endüstrisi, 2025 yılına iliÅŸkin olumlu performansın ardından 2026 yılına yönelik stratejik fırsatlar ve beklentiler ile hazırlanıyor. Paslanmaz Çelik Sanayi DerneÄŸi (PASSAD) Genel Sekreteri Dr. Erdem Åžireli, sektörün genel görünümünü deÄŸerlendirdi ve önümüzdeki döneme dair öne çıkan hedeflere dikkat çekti.
Dr. Åžireli, konuÅŸmasında 2025 yılının sektör açısından verimli bir yıl olduÄŸunu belirtirken, sektördeki tüm paydaÅŸların yer aldığı I. Ulusal Paslanmaz Çelik Zirvesi’nin önemli bir kilometre taşı olduÄŸuna vurgu yaptı. Zirvede sektör temsilcileri, akademisyenler ve profesyoneller bir araya gelerek paslanmaz çeliÄŸin ulusal sanayi içindeki rolünü ve geleceÄŸe dönük yönelimlerini tartıştı.
Eğitim, AR-GE ve İnsan Kaynağına Yatırım
PASSAD ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında yürütülen protokol çerçevesinde geliÅŸtirilen eÄŸitim programları, sektörde nitelikli iÅŸ gücünü artırmayı hedefliyor. 2026’da baÅŸlatılması planlanan burs programı ve yüksek lisans düzeyinde paslanmaz çelik dersi gibi giriÅŸimler, AR-GE odaklı büyümenin temel yapı taÅŸlarını oluÅŸturuyor.
Lokal Üretimin Güçlendirilmesi ve Adil Rekabet
Åžireli, paslanmaz çelik gibi kritik bir hammaddede yerli üretimin korunmasının ve rekabetçi bir üretim ortamının sürdürülebilir büyüme için vazgeçilmez olduÄŸunu belirtti. Özellikle dampingli ithalat baskısının yerel üreticiler üzerindeki olumsuz etkileri sektör gündeminde öncelikli bir konu olarak öne çıkıyor. Bu baÄŸlamda sektörde anti-damping önlemleri ve ticaret politikalarının güçlendirilmesi talepleri gündemde yer alıyor.
Türkiye’nin jeopolitik avantajı ve geliÅŸmiÅŸ sanayi altyapısı ile paslanmaz çelikte bölgesel üretim üssü olma hedefi, 2026 stratejik planlarının merkezinde yer alıyor. Åžireli, bu vizyonun gerçekleÅŸtirilmesinin ancak ulusal ve uluslararası ticaret dengelerinin saÄŸlanması ile mümkün olacağını ifade etti.
2026’ya Bakış: Umut ve Sürdürülebilirlik
Åžireli, 2026 yılında paslanmaz çelik sektörünün yenilikçi projeler üretmeye devam edeceÄŸini ve derneÄŸin bu süreçte birleÅŸtirici rol oynamaya kararlı olduÄŸunu vurguladı. Sektör temsilcileri, özellikle teknolojik yatırımlar, eÄŸitim programları ve ticaret politikaları ile sürdürülebilir büyüme yol haritasının hızla hayata geçirilmesini bekliyor.




